English to Turkish

How to say so your mom dont want you marry with him. old people know everything in Turkish?

Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum

More translations for so your mom dont want you marry with him. old people know everything

I dont know whos so lucky to marry you  🇬🇧🇨🇳  我不知道谁娶了你这么幸运
You dont need your mom  🇬🇧🇨🇳  你不需要你妈妈
What do you want to, dont lose your mom  🇬🇧🇨🇳  你想怎样,别失去你妈妈
So you dont want  🇬🇧🇨🇳  所以你不想
What do you want to do with your mom  🇬🇧🇨🇳  你想跟你妈妈做什么
Girl dont know you to him  🇬🇧🇨🇳  女孩对他不了解你
I dont know, want her to be old  🇬🇧🇨🇳  我不知道,希望她变老
Oh, you guys, want your mom  🇬🇧🇨🇳  哦,你们想要妈妈吗
She want you so much about mom  🇬🇧🇨🇳  她太想你關心媽媽了
Think you know everything so do not say  🇬🇧🇨🇳  以为你什么都知道所以不说
Your mom dont have  🇬🇧🇨🇳  你妈妈没有
Dude with your mom  🇬🇧🇨🇳  和你妈妈在一起
Walmart with your mom  🇬🇧🇨🇳  沃尔玛,和你妈妈在一起
Just with your mom  🇬🇧🇨🇳  只是和你妈妈在一起
Your mom cares so much for you  🇬🇧🇨🇳  你妈妈很关心你
I dont know I know her mom  🇬🇧🇨🇳  我不知道我认识她妈妈
I dont know your past, know anything about you, I dont know your childhood  🇬🇧🇨🇳  我不知道你的过去,知道你的一切,我不知道你的童年
how is everything going with you so far   🇬🇧🇨🇳  到目前为止一切都好吗
I dont want to grow old so much [耶]  🇬🇧🇨🇳  我不想变老

More translations for Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum

磨平一切的  🇨🇳🇹🇷  Her şeyi eziyet et
你的妈妈  🇨🇳🇹🇷  Annen
有什么需要帮忙的随时可以和我说  🇨🇳🇹🇷  Sana yardım etmek için yapabileceğin her şeyi yaparım
如果跟他结婚的话,会的  🇨🇳🇹🇷  Onunla evlenirsen, evet
你不要跟他来往  🇨🇳🇹🇷  Onunla takılmak istemezsin
I learned how to cook a lot of things  🇬🇧🇹🇷  Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim
我知道,土耳其的热气球  🇨🇳🇹🇷  Biliyorum, Türkiyede sıcak hava balonları
我很了解你们的宗教信仰和风俗习惯  🇨🇳🇹🇷  Dini inançlarınızı ve geleneklerinizi çok iyi biliyorum
好的,我们锁上之后我们会联系他的  🇨🇳🇹🇷  Tamam, kilitlediğimiz zaman onunla irtibata geçeceğiz
我跟她在一起,当了三年穆斯林  🇨🇳🇹🇷  Onunla birlikteydim ve üç yıl boyunca Müslümandım
我俩在一起,我就跟他一起吃饭,我俩分开了,现在也不在一起了  🇨🇳🇹🇷  Birlikteydik, onunla yemek yerdim, ayrıldık ve şimdi birlikte değiliz
这个价格我与他说了,他说没有钱赚  🇨🇳🇹🇷  onunla konuştuğum bu fiyat o kazanmak için para yok dedi
我们可以去任何地方  🇨🇳🇹🇷  Her yere gidebiliriz
每个国家语言都是不一样的  🇨🇳🇹🇷  Her ülkenin dili farklıdır
每天想你  🇨🇳🇹🇷  Seni her gün özlüyorum
你好,每人可以带几瓶酒  🇨🇳🇹🇷  Merhaba, her insan kaç şişe şarap getirebilir
两边推掉上面修一下  🇨🇳🇹🇷  Her iki taraftan da itin ve düzeltin
一切都准备好了,我们再决定去  🇨🇳🇹🇷  Her şey hazır ve tekrar gitmeye karar vereceğiz
两边修短一点  🇨🇳🇹🇷  Her iki tarafta biraz daha kısa inşa edin